“KLARA İLE GÜNEŞ” (KAZUO İSHİGURO)

Kategori:
 
 YAZAR Kazuo İshiguro    TÜR Fantastik roman
 BASKI YILI Mayıs 2021-1. baskı    ÇEVİRMEN Lale Akalın
 OKUNMA YILI Ekim 2021    SAYFA SAYISI 262 sayfa
 YAYINEVİ Yapı Kredi Yayınları      

 

2017 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan İshiguro’nun nobelden sonra yayımladığı ilk kitabı.

1954 yılında Japonya’da doğan yazar, babasının görevi nedeniyle 5 yaşında İngiltere’ye gelmiş ve bütün okul ve yazarlık hayatı İngiltere’de geçmiş. 

İsveç Akademisi 2017 senesinde Kazuo İshiguro’ya ödül verme gerekçesinde “Büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünya ile bir bağlantımız olduğu yanılsamasının altında yatan dipsiz uçurumu açığa çıkaran bir yazar” olmasına vurgu yapmış. 

Yazarın okuduğum üçüncü romanı. “Gömülü Dev”i okuduğumda hem kitabı hem de yazarın kendine özgü anlatımını çok beğenmiştim. “Beni Asla Bırakma” ise çok farklı edebi tatlar içeren, insan olmanın sorgulanması gereken yönlerine dikkat çeken ve donör olmak için yapay döllenme ile çoğaltılan gençlerin dramlarındaki ürkütücü yanı sevgi ve umutla dengeleyen bir roman olarak yine beğendiğim, hayal dünyamda yeni ufuklar açan, düşüncelerimi genişleten bir roman olarak hafızamda yer alırken; yazar da en sevdiğim yazarlar arasındaki yerini biraz daha sağlamlaştırmıştı.

Tüm dünyada geniş bir okur kitlesi olan ve Nobel’den sonraki ilk kitabı merakla beklenen İshiguro’nun yeni romanı İngiltere ile aynı zamanda ülkemizde de yayımlanınca kitabı hemen alarak diğer okumalarımın önüne geçmesine engel olmadım. Sonuçta, kitaplığımda henüz okumadığım listemde olan çok kitap olmasına rağmen, öldüğümde okuyamadan bırakıp gideceğim kitaplardan biri olmasını istemedim. Bilmeden doğru bir tercih yaptığımı (veya görünmeyen bir güç, iç ses tarafından kendi tercihimmiş gibi yaptırıldığını) kitabın arka kapağındaki bir cümleyi okuyunca anladım. “Beni Asla Bırakma’yı sevenlere göre bir roman. O kitabın DNA’sındaki duygusal açıklık, kendimizi dışarıdan görebilme yeteneği ve insanlığa dair tam olarak iyimser denemese de; şefkatli, dokunaklı ve hakiki bakış burada da mevcut.”

Yine kitabın arka kapağında yer alan cümlelerle konusunu özetlemek istersek; “Sıra dışı gözlem yeteneğine sahip bir yapay zekâ olan Klara, kendisi gibi yapay arkadaşlarının satıldığı mağazadaki yerinden insanları izleyip, dış dünyayı öğrenmeye çalışır, onu yeni evine götürecek o özel çocuğu sabırla bekler. O çocuk nihayet çıkageldiğinde, Klara kendini ezici kaygılar ve kırılgan umutlarla dolu bir dünyada bulacak, sarsılmaz bir adanmışlıkla bağlandığı Güneş’in yardımıyla bir mucizeyi gerçek kılmaya çalışırken, insan denen canlıyı bütün zaafları ve çelişkileriyle tanıma fırsatı bulacaktır.”

Büyük bir düz yazı üslupçusu olarak tanımlanan İshiguro, gerçekten az diyalogla yazdığı romanlarında, roman kahramanının gözüyle en sıradan günlük olayları bile uzun uzun anlatırken, okuru hiç sıkmadan istediği ruh hali ve atmosfere sokuyor.

“Beni Asla Bırakma” ile “Klara ve Güneş” birlikte düşünüldüğünde, romanların kahramanlarının insanlar yerine donörler ve yapay zekâlar olması ilginç bir nokta. Acaba yazar insanlardan umudunu kestiği için mi onlar yerine donörleri ve yapay zekâyı kullanıyor? Yoksa bozulmamış bir saflığın, iyi niyet ve samimiyetin insanlarda aranmaması gerektiğini mi okura hatırlatıyor? 

Klara’nın naif, temiz düşünceleri, koşulsuz sevgi ve yardım etmekteki istekliliği, nezaketi, sevdikleri için her şeyi yapabilecek yapıda olması beni çok etkilerken; buna karşılık, insanların, eşlerin, anne-baba ve çocukların anlamsız kısır çekişmeleri, hepimizin gündelik hayatlarımızda yaptığımız, yaşadığımız şeylerin anlamsızlığı ve insan olarak korkularımız geçip, istediğimizi elde ettikten sonra nasıl acımasız, bencil ve düşüncesiz olabildiğimiz gerçeğini hissetmek de ürküttü.

Yazar, Klara’nın Güneş’le ilişkisini insanın Tanrı ile ilişkisine benzeterek kurmuş sanırım. Klara için Güneş, kendisine saygı duyulan, her şeyi yapabilecek güçte, tamamen iyi şeyler değil, bazen kötü ve gaddarca şeyler de yapabilen bir yaratıcı, üstün güç. Klara’nın saf inancı ve dileği Tanrı/Güneş tarafından gerçekleştirilirken, sanki yazar inançla bağımızı sorgulamak istemiş. Saflığımızı, inancımızı, rotamızı ve rehberimizi kaybettiğimizin farkına varmamızı ümit etmiş.

Ahmet Erdemli

(23 Ekim 2021)

1 Yorum

  1. Yazarın geleceğin dünyasına yakın olduğumuz bu dönemde çoğu kez yadırgadığımız ve sorguladığımız insanın duygu ve davranışlarıyla yapay zekanın saf ve iyilik dolu davranış şeklini işlediği eserini okurken şunu düşünmeden edemedim. İnsan düşünce algoritmasından öğrenen yapay zekaların acaba gerçekten de Klara gibi saf ve iyi niyetli olacak mı , yoksa onlar da insanların iyi yanlarının yanında kötü özelliklerini edinecekler mi?

Yorum Yap

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Diğer Paylaşımlarım

Benzer Paylaşımlar