YÖNETMEN | Nadine Labaki | TÜR | Dram | |
OYUNCULAR | Zain Al Rafeea | ÜLKE | Lübnan | |
YAPIM YILI | 2018 | SÜRE |
126 dk |
|
ÖDÜLLER | Altın Portakal , Cannes, Amanda gibi birçok festivalde adaylık ve ödüller | IMBD PUANI | 8.4 | |
IMBD LİNKİ | https://m.imdb.com/title/tt8267604/?ref_=nv_sr_srsg_2 | |||
DİKKAT : SPOILER İÇERİR |
Lübnan’lı kadın yönetmen Nadine Labaki’nin Oscar adayı filmi.
Zain (Zain Al Rafeea) on iki yaşında olduğu sanılan, resmi bir kimliği, nüfus kaydı olmayan bir çocuk. Fakir, sefil bir hayatın içine doğmuş. İşsiz anne-baba ve bir sürü kardeş. Hayata dair en ufak bir umut taşımıyor. Kendinden birkaç yaş büyük Sahar çok sevdiği ablası. Onun para için mahallenin bakkalına satılmasına (evlendirilmesine) karşı çıkıyor. Babasının yapamadığı erkekliği her fırsatta o yapmaya çalışıyor ama nafile. Sorun büyük, o küçük. Ablasının gelin gitmesinden sonra evi terk ediyor ve 1,5 yaşındaki Etiyopyalı mülteciler Yonas ve annesi ile yolu kesişiyor. Yonas’ın annesi kaçak çalışıyor ve o yokken Zain Yonas’a bakıyor. Bir gün anne yakalanıyor. Zain günlerce tek başına Yonas’a bakıyor. Onun için hırsızlık dahi yapıyor. Yonas’ı insan tacirlerine satmamak için direniyor. Fakat, annenin bir daha dönmeyeceğini düşündüğü bir anda çaresizlikten, kendisi de Türkiye veya İsveç’e iltica edebilmek umuduyla Yonas’ı veriyor. O sırada, ablası Sahar’ın hamile kaldığını ve kan kaybından öldüğünü öğreniyor. Eve dönüp anne ve babasıyla kavga ediyor, onları suçluyor. Bıçakla eniştesini yaralıyor, hapse giriyor. Hapisteyken kendisini bu sefil hayatı yaşamaya mahkum eden anne ve babasından davacı oluyor. Yonas’ın annesiyle karşılaşıyor ve kendisinin savunmasını üstlenen avukat Nadine’in yardımıyla davası görülürken hızla gelişen olaylar sırasında Yonas insan tacirlerinin elinden kurtarılıp annesine teslim ediliyor. hâlâ akıllanmayan anne ve babası ölen ablası Sahar’ın yerine tekrar çocuk yapmaya çalışıyor…
İlk öykü kitabım “Melekler Orada Değildi” kitabında aynı isimle yer alan öyküde, mülteci çocuk Aylan’ın unutulmayan fotoğrafından yola çıkarak Türkiye’den geçiş yapan sığınmacıların dramını anlatmaya çalışmıştım. Capernaum tam da onların Türkiye’ye gelmeden önceki yaşamlarını anlatıyor. Filmi izlerken, film ve öykümün birbirini tamamladığını, yönetmen Nadine Labaki ile aynı hassasiyeti paylaştığımızı hissettim.
Unutulmaz sahneler: Filmde kendi adıyla oynayan Zain filme çok şey katmış. Bir yorumcuya göre, bu yıl Oscar’a aday olan tüm erkek oyunculardan daha iyi performans göstermiş.
Zain’in annesi hapiste olan Yonas’la ilgilenişi, onunla sokaklarda dolaştığı sahneler, onu terk etmek isteyip edemeyişi, Yonas’ı ayağından bağladığı sahne ve en çok da karanlık, izbe, kötü bir yere yapılan baskın sırasında şaşkın gözlerle etrafa bakan Yonas’ın bulunduğu sahne beni çok etkiledi.